Algaenut

RESVERATROLÜN SAĞLIK VE FİZİKSEL PERFORMANS ÜZERİNE KISA BİR İNCELEMESİ

RESVERATROLÜN SAĞLIK VE FİZİKSEL PERFORMANS ÜZERİNE KISA BİR İNCELEMESİ

Öğr. Gör. Ayşe Nur Kahve

Beslenmeyle ilgili mevcut literatürün çoğu, meyve ve sebzelerde bulunan makro besinlere, temel vitaminlere, minerallere ve liflere odaklanmaktadır. Ancak son yıllarda polifenollerin (bitki kaynaklı fitokimyasallar sınıfına ait) potansiyel sağlık yararlarına, özellikle de bulaşıcı olmayan hastalıklar üzerindeki etkilerine odaklanılmıştır. Son yıllarda çokça ilgi gören böyle bir polifenol resveratroldür. Resveratrol, başta kırmızı şarap olmak üzere pek çok bitki bazlı diyet ürününde doğal olarak oluşan bir polifenol kimyasalıdır. Resveratrol, cis ve trans olmak üzere iki izomerik formda bulunur. Trans formu güçlü terapötik etkilere sahiptir. Trans form, maya özütleri (Saccharomyces cerevisiae) kullanılarak rekombinant teknoloji ile üretilebilir ve bir gıda takviyesi olarak kullanılır. Cis form, trans formun ısı, ışık ve ultraviyole radyasyona maruz kaldığında oluşur. Stilbenoidler, kardiyoprotektif, nöroprotektif, antiinflamatuar ve antidiyabetik özellikler de dahil olmak üzere çok sayıda biyolojik etkiye sahiptir, kanserin önlenmesinde ve tedavisinde de rol oynayabilirler. Ayrıca, bu biyoaktif molekül yaşlanmayla ilişkili fenotipleri iyileştirebilir, yüksek kalorili bir diyetin olumsuz etkilerini hafifletebilir, kalori kısıtlamasının etkilerini taklit edebilir ve genel olarak hücresel işlevi ve metabolik sağlığı iyileştirebilir.  Bu nedenle resveratrol gibi stilbenoidler çok sayıda hastalığın önlenmesi, hafifletilmesi ve tedavisinde faydalı olabilecek çeşitli fizyolojik etkilere sahiptir.

Resveratrolün, iskelet kasında mitokondriyal biyojenezin güçlü bir etkinleştiricisi olması ve ratlarda iskelet kaslarını yüksek yağlı beslenmenin zararlı etkilerinden koruması ile ilgili çok sayıda rapor yayınlanmıştır. Ayrıca,resveratrolün yağ oksidasyonunu ve ratlarda dayanıklılık performansını artırdığı gösterilmiştir. Obez erkek gönüllülerde yapılan çalışmalarda, 30 günlük resveratrol desteğinin (150mg/gün), karaciğer lipit içeriğini, dolaşımdaki glikozu, trigliseritleri, alanin aminotransferazı ve inflamasyon belirteçlerini azaltabileceği ve insülin duyarlılığı göstergelerini iyileştirebileceği gösterilmiştir. Bunlara paralel olarak resveratrolün, kas mitokondriyal solunumu geliştirdiği, bu nedenle, resveratrolün insanlarda iskelet kasının yeniden şekillenmesi yararlı bir destek olabileceği yönündeki veriler artmıştır. Ancak egzersiz ve resveratrolün insanlar üzerindeki etkileri çelişkili olduğundan daha ileri çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir